Etimesgut/Ankara
Ya Rab….!
Biliyorum günahkar bir kulum ben
Haddimden fazla benim suçum Ya Rab
Zarf üstünde mühürlenmiş pulum ben
Kalmadı dayanacak gücüm Ya Rab
Umutlarım, hayallerim yıkıldı
Damarımda kan kurudu, çekildi
Ak düştü saçıma, yer yer döküldü
Cayır cayır yanıyor içim Ya Rab
Ne olur güç ver, kuvvet ver, azim ver
Bu sorunları aşmaya çözüm ver
Yardım eyle bana büyük sözüm var
Uğrunda kurbandır üç koçum Ya Rab
Elimden tut ayağa kaldır beni
Bir fırsat tanı bana, güldür beni
Layık olamasam süründür beni
Biliyorum sende ilacım Ya Rab
Rahmansın, rahimsim, derman sendendir
Ne dersen ol olur, ferman sendendir
Sen nasip edersen harman sendendir
Böyledir bilesin inancım Ya Rab
2001
Eryaman/Ankara
ZAMANI ŞİMDİ
Boşa geçirdikten sonra kırk yılı
Şimdiden sonra gülmenin zamanı.
Pas tutmuştu gönül sazımın teli
Artık sazı ele almanın zamanı
Böyle biter diye sanırken ömrüm
Dua ederken gelsin diye ölüm
İkinci baharına girdi gönlüm
Yeniden hayale dalmanın zamanı
Yirmibeş temmuz doğduğum gün benim
Yüzüm GÜLdü, gönlüm artık ŞEN benim
Umudumsun hayalimsin Sen benim
Aşk pınarından dolmanın zamanı
İnanmıştım her yokuşun bir düzü
Olacaktır her gecenin de gündüzü
Alevlendi gönlümde sevda közü
Gözlerimden yaşı silmenin zamanı.
El ele, gönül gönüle, göz göze
Gönülden hissederek seze seze
Konuşmaya gerek duymadan söze
Her an birlikte olmanın zamanı
ERGÜN yürür artık yere basmadan
Kanatlanıp UÇAR rüzgar esmeden
Ölüm yok bana sen beni asmadan
Senin elinden ölmenin zamanı.
26.07.2006
Yenimahalle/Ankara
UTANIYORUM
Bu ses belki de milyonların sesi,
Maziden ta dünden utanıyorum.
Sesi çıkmayanların son nefesi,
Şu anda bu günden utanıyorum.
Kimlerden neden, beraber sayalım,
Taşı gediğine doğru koyalım,
Sevinci kederi ortak duyalım,
Evvela ben benden utanıyorum.
İstatistiklere bak kaç milyon kaç
Kişi açlık sınırında hatta aç.
El açmış milletim yardıma muhtaç,
Sözde fak fuk fondan utanıyorum.
Yıllar yılı un sere sere ipe,
Deniz tükendi dibe vurduk dibe,
Korkarım sonumuz edilmek hibe,
Oynanan oyundan utanıyorum.
Çürümüşlük, kokmuşluk diz boyu, diz
Birinden çıkmadan yeni bir kriz,
Firen tutmuyor, felakettir bu hız,
Sonuç kötü sondan utanıyorum.
Ay yıldızlı bayrağın gölgesinden,
Taşıdığım kimlik belgesinden,
Anavatanın yedi bölgesinden,
Damarımda kandan utanıyorum.
05.05.2001 Eryaman/Ankara
YETER ARTIK
Bıçak kemiğe dayandı, yeter be.!
Bu it sürüsü kırılmalı artık,
Terör değil bu, savaştan beter be.!
Savaşsa savaş, girilmeli artık.
Oğuzlardan geliyor boyum benim,
Ecdadımdan yadigar huyum benim.
Savaşa girmek düğün, toyum benim
Hücum emri tez, verilmeli artık.
Binleri buldu verilen can benim
Durulur mu be, dökülen kan benim
Sahipsiz sanmayın bu vatan benim
Hesap vaktidir sorulmalı artık.
Dostu düşmanı ayırıp, seçerek
Planı, oyunu, bozup geçerek
Engel olanı da ezip geçerek
Türkün Türklüğü görülmeli artık.
Yansın o dağlar canlı ot kalmasın
Köpek sürüsünden tek it kalmasın
Temizlensin tertemiz bit kalmasın
Öldüren darbe vurulmalı artık.
Besideki it başının başını
Kesip köpeklere verip leşini
Dindirip anaların göz yaşını
Yaralar tekrar sarılmalı artık
ERGÜN UÇAR, 21.09.2007 Konya.
CAİZ ARTIK
Bardağı taşıran son damla düştü,
Bardak lafın gelişi, deniz taştı,
Sana söylüyorum PKK puştu,
Boğazınızı tutup sıkmak artık,
Caizdir ananızı …mek artık,
Gardaşım dedim bir de yalan imiş,
Dost görünmesi kahpe plan imiş,
Koynumda beslediğim yılan imiş,
Dünyayı başınıza yıkmak artık,
Caizdir ananızı …mek artık.
Nereye girmek lazımsa girerek,
Varılacağı yere de vararak,
Kalıp orada karargah kurarak,
Ay yıldızı göndere çekmek artık,
Caizdir ananızı …mek artık.
Demiştim sana ya sev, ya da terk et,
Terk etmiyorsan köpek, itaat et,
Artık doldu sana verdiğim müddet,
Ocağınıza incir dikmek artık,
Caizdir ananızı …mek artık.
Ergün UÇAR-22.10.2007
ÇAĞ ATLADIK
Aybaşı gelince alıp maaşı
Yan gelip de yatarak çağ atladık.
Eteklerden arta kalan kumaşı
İhraç edip satarak çağ atladık.
Bir yana koyup tarihi töreyi
Dünden fersah fersah açtık arayı
Moda uğruna bastırıp parayı
Eskileri satarak çağ atladık
Başa geçince işi bilen kişi
Dört yılda halletti kırk yıllık işi.
Her gün televizyondan saat başı
Bülbül gibi öterek çağ atladık.
Solladık batıyı yapınca hızı
Onlar örnek alır oldular bizi
Kolay sanmayın geceyle gündüzü
Birbirine katarak çağ atladık.
Ergün’den bu kadar anlayın halden.
Gayri her işimiz aşağı belden.
Laikliği bırakmayarak elden
El üstünde tutarak çağ atladık.
17.12.1990 Adapazarı
BAŞLANGIÇ VE BİTİŞ
Okulda seni ilk gördüğümde
Sinemden başladı yakışın beni.
Merhaba deyip selam verdiğimde
On ikiden vurdu bakışın beni.
İşte böyle başlamıştı aşkımız
Kavuşmaktan yana yoktu kuşkumuz
Sevgi kalesiyken gönül köşkümüz
Temelden başladı yıkışın beni.
Aynı anda çarparken yüreğimiz
Mutlu sona ermekken dilediğimiz
Bükülmezken gönül bileğimiz
Kahretti ansızın büküşün beni
Ergün’e tattırdın gerçek ölümü
Mecnun misali kaybettim yolumu
Eğer sorarsan bu gün ki halimi
Evlenmendir ipe çekişin beni.
22.09.1989
Tuzla Piyade Okulu.
GÖNÜL GÜZERGAHI
Kırşehir’de bir güzel gördüm
Rüzgar misali esip geçti
Gönlümü yere kilim serdim
O üzerine basıp geçti
Merhaba deyip selam verdim
Vurgun yeyip komaya girdim
İstedim imdat diye yardım
Kaş altında göz kısıp geçti
Koştum ardından umut ile
Kovacağını bile bile
Ne geldiyse söyledim dile
Duymayıp surat asıp geçti
Yalvardım gel kız etme diye
Yeter artık naz etme diye
Tuttum elinden gitme diye
İterek beni süsüp geçti
Ergün’üm gerçek sandım önce
Uyandım ranzadan düşünce
Bu derdi çeken bilir anca
Tekrar yaramı deşip geçti.
13.01.1991
Yenişarbademli
HAKKIM HARAM OLSUN
Ne diyeyim benden başka birine
Yetebildiysen hakkım haram olsun
Mutlu bir yuva bu günden yarına
Çatabildiysen hakkım haram olsun
Mazinin üstüne bir perde çekip
Tüm mektuplarımı sobada yakıp
Albümünden resimlerimi söküp
Atabildiysen hakkım haram olsun
Demek değerim yokmuş nazarında
Hiç hakkım yok bu sandın üzerinde
Hediyelerimi bit pazarında
Satabildiysen hakkım haram olsun
Bir nebze olsun beni özlemeden
Ne hale geldiğimi izlemeden
Kocan ile vicdanın sızlamadan
Yatabildiysen hakkım haram olsun.
Ergün’ü yaşarken soktun mezara
Sen kocanla mutlusun bende yara
O güzel günlere hile numara
Katabildiysen hakkım haram olsun.
09.12.1989
Yenişarbademli
ALACAĞIM BEN SENİ
Bu yola baş koymuşum inan bana
Vara vara alacağım ben seni.
Göreceksin söz veriyorum ben sana
Göre göre alacağım ben seni.
Gülüm demişim, sevmişim bir kere
Peşindeyim gider isen her yere
Önüne gonca güller sere sere
Dere dere alacağım ben seri.
Bulmuşken istemem seni yitirmek
Hedefimdir seni yola getirmek
Gayem nikah masasına oturmak
Yora yora alacağım ben seni
Cümle engelleri eyleyerek düz
Peşinde olacağım gece gündüz
Önünde eğilip eteğine yüz
Süre süre alacağım ben seni
Usandırmasın beni bırak nazı
En iyisi gönüllü ol sen razı
Zor kullanmak caizdir inan bazı
Vura vura alacağım ben seni
Sebeb sensin bana böyle yazdırdın
Damarıma basıp beni kızdırdın
Ergün’ü kırkından sonra azdırdın
Sara sara alacağım ben seni
31.07.2007
Yenimahalle/Ankara
DUA
Seviyorum, bu aşkı doya doya
Tatmayı nasip eyle ya Rab bana.
Her geçen gün üstüne koya koya
Katmayı nasip eyle ya Rab bana
Süzülerek aşağıya belinden
Koklamayı saçının her telinden
Bırakmadan sıkı sıkı elinden
Tutmayı nasip eyle ya Rab bana
Bir kutlu sevda bu yüceden yüce
Çok şey değil, istediğim sadece
Helalim olarak ömrümde bir gece
Yatmayı nasip eyle ya Rab bana
Bekleyip daha fazla üzülmeden
Yüreğimdeki sevda ezilmeden
Boğazıma lokmalar dizilmeden
Yutmayı nasip eyle ya Rab bana
İstemem gayrisin olmasın başka
Çok daha önceden olsaydı keşke
Kırkında kavuştum aradığım aşka
Yetmeyi nasip eyle ya Rab bana
Aşığım bu kuluna her bir yönden
Gönlümde kalan hayaller var dünden
Esirgeme bunu kulun Ergün’den
Bu kızı nasip eyle ya Rab bana.
16.08.2006
Yenimahalle/Ankara
</div>
GARDAŞ
Bu it başını neden asmıyoruz?
Havale edip bir kuruma gardaş,
Engel olan mı var ki kesmiyoruz?
Sen bari cevap ver soruma gardaş.
Kurbanda çok gelsin diyerek eti,
Besiye mi çektik yoksa bu iti.
Ve hayatını eyleyip garanti,
Mehmetçiğe kaldı koruma gardaş.
İnsanlık suçu diyenler idama
Astılar, acımadılar Saddam’a.
Sorarlar insanlık bu mu adama?
Vallahi gidiyor zoruma gardaş.
Sormadı bana kendi karar verdi,
Okyanus ötesinden gelip girdi,
Canlı yayında darağacı kurdu,
Akıl ermiyor bu duruma gardaş.
Kim ne derse desin duymam vallahi,
Birisi söz vermiş, uymam vallahi,
İnsan yerine de koymam vallahi,
Sen ne dersin benim yerime gardaş.
Madem öyle, it ürür kervan yürür,
Leşini kırk katır ardında sürür,
Canlı yayınlarım tüm dünya görür,
Gerek var mı daha yoruma gardaş?
Bu it başı hala orda kaldıkça,
Benim vatanımda nefes aldıkça,
Sürüsüne ordan haber saldıkça,
Dokunuyor benim arıma gardaş,
Benim, senin payın yediği lokma,
Şart oldu bu köpeği ipe çekme,
Sandalyesine senle vurup tekme,
Son verelim artık, pirime gardaş.
Ergün UÇAR- 30.10.2007